1256 yılında Hülagu Han ve ordusu, daha önce yüzlerce kez kuşatılan ama asla başarılı olunamayan Alamut Kalesini kuşattı. Kuşatma o kadar büyüktü ki. Alana 200.000 kadar çadır kuruldu ancak Alamut Kalesi sarp ve zor kayalıkların bulunduğu bir dağa kurulmuştu. Kaleye saldırmak için tek bir yol vardı. Kaleye giden dar patika bir yol. Moğollar eğer daha önce kullandıkları saldırıları bu yolda uygularlarsa çok ağır bir yenilgi kaçınılmaz olurdu. Bu yükseklikteki bir kale normal yollarla ele geçirilemezdi.

Askerler ve komutanlar umutsuz bir şekilde bekliyorlardı. Ancak Hülagu Han son derece zeki bir komutandı. Böyle durumlar için ordusunda her zaman mühendisler ve bilim adamları barındırırdı. Bu kişilerle bir toplantı yaptıktan sonra ordusuna emir yağdırmaya başladı. Kalenin bulunduğu dağın içerisine yüzlerce delik kazılmasını emretti. Daha sonra bu deliklerin içerisine barut doldurttu. Alamut Kalesi adeta patlamaya hazır bir bomba haline gelmişti. Bu tehlikeyi gören Alamut Kalesi’nin o dönemki komutanı Rükneddin Hürşah, Hülagu Han’a teslim oldu.
Selçuklu Kuşatması hakkında bilgi edinmek için TIKLAYINIZ